İtalya gezimizin en önemli durağı kuşkusuz ROMA’ydı. Bu yazıları yazarken gitmeyi düşünen arkadaşlarıma da yardımcı olmasını istiyorum ve bu doğrultuda yazıyorum. Roma için tek söyleyebileceğim muhteşem bir yer olduğu ve anlatmak istediklerimin belki onda birini buraya sığdırabileceğim.
Biz ancak 4 gün kalabildik. Her metrekaresinde tarihi bir eseri bulunan bu açık hava müzesi şehir için, asla yetmeyecek bir süre. Sadece tarihi eserler yok tabii ki. Alışveriş mekanları (AVM değil gerçek mağazalardan bahsediyorum 🙂 , hayat dolu meydanları, harika restoranları, cafeleri, müzeleriyle yaşayan bir şehir. Yüzlerce güzelliği burada paylaşma imkanım yok. Bu nedenle sizlerle beni en çok etkileyen yerleri paylaşacağım.
VATİKAN
Hıristiyanlık dininin ve Katolik mezhebinin yönetim merkezi ve dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan, Roma şehrinin sınırları içinde yer almakta. Yapılan anlaşmayla da Roma’nın kutsal şehir olduğu ilan edilmiş.
Mutlak monarşi ile yönetiliyor ve Devlet Başkanı olan Papa’nın sözleri yasa hükmünde. 100 kişilik İsviçre vatandaşı ve Katolik muhafızlardan oluşan küçük bir ordusu var.
Vatikan, sahip olduğu muazzam servetin -(din kullanılarak enteresan yollarla elde edilmiş bir servet, örneği cennetin tapusunu ve anahtarını satarak:) neyse bu konuda saatlerce konuşulur :))- hakkını veren, çok ihtişamlı bir yer. Bu küçücük ülke ile ilgili büyük sırlar malumunuz. Hatta burada öğrenilen sırların öbür dünyada bile açıklanamayacağı, aksi davranışta bulunanların aileleriyle birlikte nesiller boyunca can güvenliklerinin olmayacağı söyleniyor. Benim gibi ilginiz varsa ve buraya gelmeden önce biraz araştırma yaptıysanız gördüğünüz herşeyden etkilenebiliyorsunuz. İnanılmaz kalabalığı aşıp uzun süre kuyrukta bekledikten sonra içeriye girdiğinizde muazzam eserlerle karşılaşıyorsunuz.
Bizim vaktimiz olmadığı için Roma’nın en büyük müzesi de sayılan Vatikan Müzesi’ne göremedik. Buraya 1 tam gün ayırmak gerekiyormuş, inşallah bir sonraki seyahatimde 🙂
KOLEZYUM (COLESSEO)
Spartacus Dizisini seyreden var mı? Ben Kolezyum’a girdiğim andan itibaren dizinin bütün sahneleri gözümde canlandı. Elbette dünyanın en önemli eserlerinden biri sayılan bu yapıyı bir diziye indirgemiyorum ama insanın aklına geliyor işte 🙂
188 metre uzunluğunda ve 156 metre genişliğindeki bu devasa yapıda gladyatör dövüşlerinin yanısıra, hayvan dövüşleri, tiyatro oyunları ve görkemli törenler de yapılmış. Ancak en popüleri maalesef gladyatör mücadeleleri olmuş. Hatta zaman zaman vahşi hayvanlarla suç işleyen gladyatörlerin de dövüştürüldüğü bu kanlı ve vahşi oyunlar Hıristiyanlığın gelmesi ile son bulmuş.
Kolezyum’a girişte de yine oldukça uzun kuyrukla oluyor. Ancak akşamüstü giderseniz gruplar pek olmadığından hem daha az beklersiniz, hem de günbatımında nefis fotoğraflar çekebilirsiniz.
VENEDİK MEYDANI (PIAZZA VENEZIA)
Roma’nın merkezinde bulunan bu meydan beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu. Her köşesinde ayrı bir hikayenin anlatıldığı muazzam anıt görülmeye değer. İtalya topraklarında yüzyıllarca Venedikliler hüküm sürmüşler ve Venedik Cumhuriyeti Papalık için şehirde bir elçilik binası açmış ve sonrasında bu meydan Venedik Meydanı olarak anılmaya başlanmış.
Meydandaki muazzam anıt binada da İtalyan askerlerinin savaşlarda kazandığı başarılar anlatılıyor. Anıtın önünde, askerlerin başında nöbet tuttuğu ve hiç sönmeyen bir ateş yanıyor. I.Dünya savaşında ölen askerlerin anısına yapılmış bu anıt bir anlamda Meçhul Asker anıtı.
Roma’nın en ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Videal Corso da bu meydanın hemen karşısında. Yine meydanda çok güzel cafeler, restoranlar bulunuyor. Meydanın gece ışıklandırılmış hali ise muhteşem.
(bu resim internetten alınmıştır)
CASTEL St.ANGELO KALESİ (MELEKLER KALESİ)
“Melekler ve Şeytanlar” filmini seyrettiyseniz bu kaleyi hatırlarsanız. İmparator Hadrian tarafından yaptırılan bu kale ve yine kalenin önünde Melekler Köprüsü bence görülmesi gereken yerlerden.
İmparator bu kaleyi kendisi için türbe olarak yaptırmış ve ölünce külleri buraya serpilmiş ama sonradan Papaların ikametgahı olarak da kullanılmış. Hatta hapishane olarak da kullanılmış ve Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan bu kalede hapis yatmış. İdam mahkumlarının burada idam edilmesi ve idam edilen mahkumun kafasının günlerce ibret olsun diye köprüde asılı tutulması burayı kasvetli bir havaya sokuyor. İçerde göreceğiniz işkence odaları ve daracık hücreler insanı çok etkiliyor. Ancak diğer yandan tepede muhteşem bir Roma manzarası da sizi bekliyor.
Hadrian Köprüsü yalnızca yaya trafiğine açık. Yoğun turist gruplarının yanısıra fotoğraf çekimine gelen pek çok gelin ve damadı görebilirsiniz. Köprünün üstünde 10 adet melek heykeli var ve meleklerin ellerinde, Hıristiyanlıkla ilişkilendirilen öğeler bulunuyor.
İSPANYOL MEYDANI VE İSPANYOL MERDİVENLERİ (PIAZZA SPAGNA & SPANISH STEPS)
Roma’nın en hareketli meydanlarından biri meşhur İspanyol Merdivenlerinin de bulunduğu İspanyol Meydanı. Roma’nın ünlü çeşmelerinden biri olan kayık şeklindeki Fontana delle Barcaccia burada hemen merdivenlerin önünde bulunuyor.
Ayrıca merdivenlerin tam karşısında da Dior, Prada, Dolce&Gabbana gibi ünlü markaların yer aldığı alışveriş caddesi Via Condotti yeralıyor.
Bölgedeki İspanyol Elçiliği nedeniyle bu ismi alan meydan, her saat turistlerin ilgi odağı. Biz göremedik ama bazen merdivenler çiçeklerle süsleniyormuş. Yaz aylarında catwalk defileler de düzenleniyormuş.
Yiyeceğini, içeceğini alan kendini merdivenlere atmış. Hayatımda yediğim en şahane tiramisu bu meydana açılan bir sokakta satılıyordu. Biz de merdivenlerin tadını tiramisularımızla çıkardık (Gidecekler için dipnot meydandaki hiçbir cafeden çay, kahve veya su almayın inanılmaz pahalı)
AŞK ÇEŞMESİ (LaFONTANA di TREVI)
İşte Roma’daki en büyük hayalkırıklığım. Çünkü biz gittiğimizde Çeşme hala tadilattaydı. Ve sanıyorum 2016 ortalarına kadar devam edecekmiş. Havuz boşaltılmış ve etrafı tellerle çevrilmiş çeşmeye para da atamadık..İşte Roma’ya tekrar gitmek için bir bahanem daha oldu :))
(görebilseydik çeşmenin orjinali buydu 🙂
Çeşme genel olarak Deniz’i ifade ediyor: Denizkabuğu şeklinde bir at arabası, arabayı çeken kanatlı atlar ve arabada bulunan Deniz Tanrısı! Bu arada Roma’da çeşmelerin büyük bölümünu mimar Bernini yapmış.
Elbette muhteşem bir eser, ancak İtalya’da pekçok yerde bu kadar meşhur olmayan ama bu kadar güzel olan pek çok çeşme mevcut.
TRASTEVERE
Buraya kısaca Roma’nın bohem semti diyebiliriz. Yeme/içme için özellikle akşamları gidilebilecek harika bir yer. Arnavut kaldırımlı daracık sokaklarda güzel bir cafede oturduğunuzda kendinizi turist gibi değil, orada yaşıyormuş gibi hissedebileceğiniz bir yer. Benzetmek gerekirse biraz Asmalımescit, biraz Ortaköy diyebiliriz. Özellikle gece meydan çok hareketli. Müzisyenler, ateşle gösteri yapanlar, pandomimciler geç saatlere kadar sürekli action var. Roma’ya giderseniz bir gecenizi mutlaka buraya ayırın.
İtalya ile ilgili son bir durağım kaldı.. Sonrasında alışveriş ve yeme/içme gelecek 🙂
Venedik yazım için buraya
Floransa yazım için buraya
Garda Gölü,Sirmione kasabası ve Verona şehri yazım için buraya
Sn Gimignano,Siena ve Pisa yazım için buraya bakabilirsiniz.
vatikan çok görmek istediğim bir yer canım kalemine sağlık
sevgiler
tolunay
Tolunay’cığım çok teşekkür ederim, hem okuduğun hem yorumun için 🙂 inşallah en kısa sürede gidersin 🙂
Bence de 4 gün yetmez şu görüntülere. Tam benlik bir yer ama işte daha buraları görme fırsatım olmadı…
inşallah gitme imkanınınız olur..sevgiler 🙂
Tam arşivlenecek bir gezi yazısı olmuş.. Harikasın Nilgüncüm 🙂
senden bu yorumu almak ne güzel, teşekkür ederim Ayşegül’üm 🙂
Nilgün cüm, o tiramısu için bile gşidebilirim :)))
ah senin bayılacağın neler var..bir yeme içme yazısı hazırlıyorum :))
Muhteşem kareler. tarihi eserleri günümüze kadar korumuş olmaları harika, kendimi orada hissettim .
Kendi kayıplarımızı düşündüm de:((
maalesef döndüğüm gün gazelerde okuduğum “mutfak mermeri” faciasına inan gözyaşlarımı tutamadım…
Gitmeyi, görmeyi istediğim ilk 10 ülke içinde İtalya. Ancak yurt dışı planlarımı en az 10 yıl sonra yapmaya başlayacağım (iş seyahatleri hariç).Allah ömür verirse tabi.
Paylaşım için teşekkürler:)
senin bambaşka bir gözle görüp yorumlayacağından eminim 🙂 çok teşekkürler
Ne güzel fotoğraflar. Çok güzel bir gezi yazısı olmuş. İçim açıldı. 🙂
çok teşekkür ederim..sevgiler 🙂
bütün bu saydığın yerlere gittim Roma gördüğüm en güzel yerlerden biridir bence bütün o eserler Vatikan çeşmeler sokaklar hepsi hala aklımda ve tadı da damağımda kaldı umarım bir daha gidip gezebilirim…
inşallah İremciim 🙂 öperim
Şahane bir yer (:
teşekkürler 🙂
Çok heybetli bir sehirmis oranın insanları çok mu iri acaba 🙂
ahahha, hiç böyle düşünmemiştim.. belki spor ve beslenmeyle ilgili çok düzgün fizikleri olduğu doğru ama 🙂
İtalya mimarisiyle, çeşmeleri ve heykelleriyle gezilip görülesi şehirlere sahip. Keşke gidebilsem.. Paylaşım için teşekkürler.
inşallah görme fırsatınız olur, çok teşekkürler 🙂
harika fotolar bayıldım
çok teşekkürler:)
Resimlere yazilariniza bayildim en merak ettigim ulke italya ne guzel anilar biriktirmissiniz .
madamemine.blogspot.com
çok teşekkür ederim, sevindim beğenmenize 🙂
Resimler ve anlatım muhteşem…seninle tekrar gitmek isterim. Bu arada ben melekler kalesine gitmemişim…..onu farkettim…O zaman tekrar gitmek mi lazım, ne lazım?? :)))))
tekrar gitmek lazım..belki ben de rehberliği düşünebilirim :)))